Sebzeler
Huzur evinin salonunda iki yaşlı bayan muhabbete dalmışlardı. Bir tanesi eski günleri anımsıyordu;

- "Nerde o eski sebzeler, patlıcanların boyu nah bu kadardı, dolmalık kabaklar nah kolum kadar kalındı. Hele hele soğanlar şu avuçlarımı dolduracak büyüklükteydi. Değil'mi hemşire?".

Karşısındaki yaşlı bayan ise elini kulağına götürüp;

- "Söylediklerinin hiçbirini duymadım ama, tarif ettiğin adamı anladım"...

Admin

Fıkralarla Gülme Zamanı | http://www.fikra.sevdaligul.com