Gezginci bir ailenin oğlu olan Mehmet çiftçi babasıyla oradan oraya dolaşıp dururlarmış.Gezginci bir ailenin oğlu olduğu için maddi durumları da iyi değilmiş. Öğretmeni birgün Mehmet ten ödev hazırlamasını istemiş. Ödevin konusu ise Mehmetin hayalleriymiş. Mehmet hayallerini yazmış. Tam yedi sayfalık bir ödev hazırlamış.Kocaman bir çiftlik evi istediğini en küçük ayrıntısına kadar yazmış.Hatta evin krokisini bile çizmiş.Ertesi gün ödevi teslim etmiş.Ödevi geri aldığında kocaman bir sıfır bulmuş. Öğretmeni "bunlar senin hayallerin olamaz. Sen gezginci bir ailenin oğlusun. Bu hayalleri hiçbir zaman gerçekleştiremezsin. Dahagerçekçi şeyler yazarsan ödevi tekrar değerlendirebilirim." demiş. Mehmet akşam eve gidince düşünmüş. Hatta babasına bile danışmış.Ama hayalleri bunlarmış ve aklına başka birşey yazmak gelmemiş.Ertesi gün öğretmenine ödevi uzatarak:"Siz notumu değiştirmeyin ben de hayallerimi" demiş ve gitmiş. Mehmetin bugün kocaman bir çiftliği var ve karadeniz kıyıların da yedi sayfa yazdığı ödevi şöminenin başında dururken kahvesini yudumluyor....