Fıkra bu ya, adamın biri ormanın orta yerinde bulutlara doğru yükselen bir merdiven görünce tırmanmaya başlamış. Biraz sonra kendini bir odada bulmuş. Odada oldukça çirkin bir kadın varmış. Kadın adama "Ya benimle seviş, ya da saadete giden merdivende yoluna devam et." demiş. Adam kadına şöyle bir bakmış ve saadete giden merdivene tırmanmaya devam etmiş. Biraz sonra başka bir odaya gelmiş. Bu odada bir evvelki odadakinden daha düzgünce bir kadın varmış. Bu kadın da adama "Ya benimle seviş ya da saadete giden yola devam et." demiş. Adam yine saadete doğru gitmeye karar vermiş. Bir müddet sonra üçüncü odaya gelmiş. Bu odada bayağı hoş bir kadın varmış. Bu kadın aynı lafları etmiş. Adam "Yahu bu kadınlar git gide güzelleşiyor, ben en iyisi mi saadete doğru devam edeyim" diye düşünmüş ve yoluna devam etmiş. Dördüncü odada şahane bir kadın, adamı bekliyormuş. Dünya güzeli dilber, işve ile "Canım" demiş, "Ya benimle seviş ya da biraz daha yukarı çıkıp saadeti bul." Adamın içi gitmiş ama "Ulan bu kadar sabrettin ve kadınlar da git gide güzelleşti. Kim bilir saadeti bulunca ne güzel bir kadın, ne kadar çok parası olacak" diye düşünmüş ve yoluna devam etmiş. Biraz sonra da başka bir odaya gelmiş. Bu odada ben diyeyim 200 kilo, siz deyin 300 kiloluk, son derece çirkin, yaşlı bir kadın oturuyormuş. Adamın gözleri hemen yukarı çıkan merdiveni aramış ama merdiven filan yokmuş. O sırada şişman kadın, elindeki sigarayı yere atmış, üstüne tükürmüş ve kalın bir sesle "Hoş geldin yavrum" demiş, "Ben Saadet Ablan"
Okunma : 318 // Aldığı Oy : 0 // Gönderen : Admin Oy Ver :
|