Kızın birini bir gün istemeye gelmişler. Ama kızın geçmişide bir hayli karanlıkmış, yani anlıyacağınız daha önceden kızlığı bozulmuş. Neyse lafı uzatmayalım, görücüler ısrarlı bir şekilde istiyor, kızın ailesi her şeyden habersiz kızı vermişler.
Bu arada oğlanın annesi şart koşmuş kızınızı kızlık muayenesine götüreceğiz diye.. Kızı almış bir telaş bir telaş.. Gitmiş durumu arkadaşlarına anlatmış arkadaşlarından yardım istemiş.. Arkadaşlarından biri;
- ''ben sana yardımcı olurum, hemen bizim şu karşı kasaba git ordan etin en güzel yerinin zarını soydur bana getir benim tanıdığım bir doktor var ona diktirelim'' demiş.
Kız kasaba gitmiş, zarı soydurmuş ve o tanıdık doktora gidip diktirmişler. Kız gönül rahatlığı ile eve dönmüş.. Aradan zaman geçmiş oğlanın annesi iddiasını unutmamış, almışlar kızı bir doktora kızlık muayenesi yaptırmaya gitmişler cümbür cemeat.. Oğlanın annesi heyacanla doktora seslenmiş;
- '''doktor bak bakalım şu yeni gelinimize kız'mı değil'mi''.
Doktor şöyle eğilmiş açmış kızın orasını, içine bakmış bakmış bakmış... Sonra kafasını iki yana sallayıp;
- ''inanamıyorum'' demiş..
Oğlanınn annesi merakla;
- ''kız değil demi'' demiş.
Doktor tekrar eğilip bi daha bakmış bakmış;
- ''inanamıyorum'' demiş.
Yine oğlanın annesi;
- ''biliyordum zaten bu kız değil'' diye.
Doktor;
- ''yok teyzeciğim bu getirdiğiniz kız ama bu kızın orasında istanbul mezbahasının damğasının ne işi var anlayamadım'' demiş.