İlk okul birinci sınıfta çocuğun biri her gün okula kafa - göz şiş geliyordu. Öğretmeni bir gün merak edip, "kim dövüyor böyle oğlum seni?" diye sordu.
-Babam dövüyor öğretmenim.
-Niye dövüyor baban yoksa üvey baban mı?
-Hayır öğretmenim öz babam fakat niye dövdüğünü bende bilmiyorum ben okuldan eve gidiyorum. Çantamı bıraktıktan sonra sokağa çıkıp babam işten gelene kadar arkadaşlarımla oynuyorum. Babam gelince eve çıkıp yemek yiyioruz, ondan sonrada ben oturup geç saatlere kadar ders çalışıyorum. Ben ders çalışırkende annemle babamda bana bakıyorlar, bakıyorlar, ondan sonrada babam kalkıp beni dövüp yatağıma yatıyor.
Çocuğun anlattıklarından öğretmen durumu anlamıştı. Çocuğun omuzunu tutarak, bak oğlum, bundan sonra okuldan eve gidince, yemeğini yedikten sonra otur dersini bitir ondan sonra arkadaşlarınlada biraz az oyna. Akşam baban gelincede yemeğinizi yedidkten sonra kafana yorganı çekerkenden uyu. Baban o zaman seni dövmez.
Bir daha dayak yemek istemeyen çocuk öğretmeninin öğütlerini aynen uyguladı. Akşam yemeğinden sonra kafasına yorganını çekip yattı.
Anneyle bab oturup bir saat kadar çocuğu seyrettikten sonra birbirlerine bakıp "Uyumuştur artık." diye fısıldaştılar. Uyuduğuna iyice kanaat getirdikten sonrada sevişmeye başladılar aradan biraz zaman geçmiştiki kadın inleyerek,
-Ben geliyorum kocacığım...
-Bende geliyorum hayatım.
Yorganın altında hala uyumamış olan çocuk dışarda ne olup bittiğini anlayamamış, annesi ile babasının bir yere gittiklerini zannederek, yataktab fırlamış.
-Beni bırakıpta nereye gidiyorsunuz.
Okunma : 370 // Aldığı Oy : 0 // Gönderen : Admin Oy Ver :
|